← Back
←Previous: acts 9
Chapter 10
Next: acts 11→

Verse 1

Sezariyede Kornelius adında bir adam vardı. "İtalyan" taburunda yüzbaşıydı.

Verse 2

Dindar bir adamdı. Hem kendisi hem de bütün ev halkı Tanrıdan korkardı. Halka çok yardımda bulunur, Tanrıya sürekli dua ederdi.

Verse 3

Bir gün saat üç sularında, bir görümde Tanrının bir meleğinin kendisine geldiğini açıkça gördü. Melek ona, "Kornelius" diye seslendi.

Verse 4

Kornelius korku içinde gözlerini ona dikti, "Ne var, efendim?" dedi. Melek ona şöyle dedi: "Duaların ve sadakaların anılmak üzere Tanrı katına ulaştı.

Verse 5

Şimdi Yafaya adam yolla, Petrus olarak da tanınan Simunu çağırt.

Verse 6

Petrus, evi deniz kıyısında bulunan Simun adlı bir dericinin yanında kalıyor."

Verse 7

Kendisiyle konuşan melek uzaklaştıktan sonra Kornelius, iki uşağıyla özel yardımcılarından dindar bir askeri çağırdı.

Verse 8

Kendilerine her şeyi anlattıktan sonra onları Yafaya gönderdi.

Verse 9

Ertesi gün onlar yol alıp kente yaklaşırlarken, saat on iki sularında Petrus dua etmek için dama çıktı.

Verse 10

Acıkınca da yemek istedi. Yemek hazırlanırken Petrus kendinden geçti.

Verse 11

Göğün açıldığını ve büyük bir çarşafı andıran bir nesnenin dört köşesinden sarkıtılarak yeryüzüne indirildiğini gördü.

Verse 12

Çarşafın içinde, yeryüzünde yaşayan her türden dört ayaklı hayvanlar, sürüngenler ve kuşlar vardı.

Verse 13

Bir ses ona, "Kalk Petrus, kes ve ye!" dedi.

Verse 14

"Asla olmaz, ya Rab!" dedi Petrus. "Hiçbir zaman bayağı ya da murdar herhangi bir şey yemedim."

Verse 15

Ses tekrar, ikinci kez duyuldu; Petrusa, "Tanrının temiz kıldıklarına sen bayağı deme" dedi.

Verse 16

Bu, üç kez tekrarlandı. Sonra çarşafı andıran nesne hemen göğe alındı.

Verse 17

Petrus şaşkınlık içindeydi. Gördüğü görümün ne anlama gelebileceğini düşünürken, Korneliusun gönderdiği adamlar sora sora Simunun evinin kapısına kadar geldiler.

Verse 18

Evdekilere seslenerek, "Petrus diye tanınan Simun burada mı kalıyor?" diye sordular.

Verse 19

Petrus hâlâ görümün anlamını düşünürken Ruh ona, "Bak, üç kişi seni arıyor" dedi.

Verse 20

"Haydi kalk, aşağı in. Hiç çekinmeden onlarla git. Çünkü onları ben gönderdim."

Verse 21

Petrus aşağı inip adamlara, "Aradığınız kişi benim" dedi. "Gelişinizin sebebi ne acaba?"

Verse 22

"Doğru ve Tanrıdan korkan, bütün Yahudi ulusunca iyiliğiyle tanınan, Kornelius adında bir yüzbaşı var" dediler. "Kutsal bir melek ona, seni evine çağırtıp senin söyleyeceklerini dinlemesini buyurdu."

Verse 23

Bunun üzerine Petrus onları içeri alıp konuk etti. Ertesi gün Petrus kalktı, onlarla birlikte yola çıktı. Yafadaki kardeşlerden bazıları da ona katıldı.

Verse 24

İkinci gün Sezariyeye vardılar. Bu arada Kornelius, akraba ve yakın dostlarını toplamış onları bekliyordu.

Verse 25

Eve giren Petrusu karşıladı, tapınırcasına ayaklarına kapandı.

Verse 26

Petrus ise onu ayağa kaldırarak, "Kalk, ben de insanım" dedi.

Verse 27

Petrus Korneliusla konuşa konuşa içeri girdiğinde birçok insanın toplanmış olduğunu gördü.

Verse 28

Onlara şöyle dedi: "Bir Yahudinin başka ulustan biriyle ilişki kurmasının, onu ziyaret etmesinin töremize aykırı olduğunu bilirsiniz. Oysa Tanrı bana, hiç kimseye bayağı ya da murdar dememem gerektiğini gösterdi.

Verse 29

Bu nedenle, çağrıldığım zaman hiç itiraz etmeden geldim. Şimdi, beni ne amaçla çağırttığınızı sorabilir miyim?"

Verse 30

Kornelius, "Üç gün önce bu sıralarda, saat üçte evimde dua ediyordum" dedi. "Birdenbire, parlak giysili bir adam önüme çıkıverdi.

Verse 31

'Kornelius' dedi, 'Tanrı senin duanı işitti, verdiğin sadakaları andı.

Verse 32

Yafaya adam yolla, Petrus diye tanınan Simunu çağırt. O, deniz kıyısında oturan derici Simunun evinde kalıyor.'

Verse 33

Bunun üzerine sana hemen adam yolladım. Sen de lütfedip geldin. İşte şimdi biz hepimiz, Rabbin sana buyurduğu her şeyi dinlemek üzere Tanrının önünde toplanmış bulunuyoruz."

Verse 34

O zaman Petrus söz alıp şöyle dedi: "Tanrının insanlar arasında ayrım yapmadığını, ama kendisinden korkan ve doğru olanı yapan kişiyi, ulusuna bakmaksızın kabul ettiğini gerçekten anlıyorum.

Verse 36

Tanrının, herkesin Rabbi olan İsa Mesih aracılığıyla esenliği müjdeleyerek İsrailoğullarına ilettiği bildiriden haberiniz vardır.

Verse 37

Yahyanın vaftiz çağrısından sonra Celileden başlayarak bütün Yahudiyede meydana gelen olayları, Tanrının, Nasıralı İsayı nasıl Kutsal Ruhla ve kudretle meshettiğini biliyorsunuz. İsa her yanı dolaşarak iyilik yapıyor, İblisin baskısı altında olanların hepsini iyileştiriyordu. Çünkü Tanrı Onunla birlikteydi.

Verse 39

"Biz İsanın, Yahudilerin ülkesinde ve Yeruşalimde yaptıklarının hepsine tanık olduk. Onu çarmıha gerip öldürdüler.

Verse 40

Ama Tanrı Onu üçüncü gün diriltti ve açıkça görünmesini sağladı.

Verse 41

İsa halkın tümüne değil de, Tanrının önceden seçtiği tanıklara -ölümden dirilmesinden sonra kendisiyle birlikte yiyip içen bizlere- göründü.

Verse 42

Tanrı tarafından ölülerle dirilerin Yargıcı olarak atanan kişinin kendisi olduğunu halka duyurmamızı, buna tanıklık etmemizi buyurdu.

Verse 43

Peygamberlerin hepsi Onunla ilgili tanıklıkta bulunuyorlar. Şöyle ki, Ona inanan herkesin günahları Onun adıyla bağışlanır."

Verse 44

Petrus daha bu sözleri söylerken Kutsal Ruh, konuşmayı dinleyen herkesin üzerine indi.

Verse 45

Petrusla birlikte gelen Yahudi imanlılar, Kutsal Ruh armağanının öteki uluslardan olanların da üzerine dökülmesini şaşkınlıkla karşıladılar.

Verse 46

Çünkü onların, bilmedikleri dillerle konuşup Tanrıyı yücelttiklerini duyuyorlardı. O zaman Petrus, "Bunlar, tıpkı bizim gibi Kutsal Ruhu almışlar. Suyla vaftiz olmalarına kim engel olabilir?" dedi.

Verse 48

Böylelikle onların İsa Mesih adıyla vaftiz olmalarını buyurdu. Sonra onlar Petrus'a, birkaç gün yanlarında kalması için ricada bulundular.

←Previous: acts 9
Chapter 10
Next: acts 11→