Verse 11
"Ey kasırgaya tutulmuş,Avuntu bulmamış ezik kent!Taşlarını koyu harçla yerine koyacak,Temellerini laciverttaşıyla atacağım.
Referenced Verses
- 1 Chr 29:2 : 2 Tanrımın Tapınağına gereç sağlamak için var gücümle çalıştım. Altın eşyalar için altın, gümüş için gümüş, tunç için tunç, demir için demir, ahşap için ağaç sağladım. Ayrıca oniks, kakma taşlar, süs taşları, çeşitli renklerde değerli taşlar ve çok miktarda mermer sağladım.
- Ps 34:19 : 19 Doğrunun dertleri çoktur,Ama RAB hepsinden kurtarır onu.
- Ps 129:1-3 : 1 Gençliğimden beri bana sık sık saldırdılar;Şimdi söylesin İsrail: 2 "Gençliğimden beri bana sık sık saldırdılar,Ama yenemediler beni. 3 Çiftçiler saban sürdüler sırtımda,Upuzun iz bıraktılar."
- Song 5:14 : 14 Elleri, üzerine sarı yakut kakılmış altın çubuklar,Gövdesi laciverttaşıyla süslenmiş cilalı fildişi.
- Isa 14:32 : 32 O ulusun elçilerine ne yanıt verilecek?"RAB Siyon'un temelini attı,Halkının düşkünleri oraya sığınacak" denecek.
- Isa 28:16 : 16 Bu yüzden Egemen RAB diyor ki, "İşte Siyona sağlam temel olarak bir taş, denenmiş bir taş, değerli bir köşe taşı yerleştiriyorum. Ona güvenen yenilmeyecek.
- Isa 49:14 : 14 Oysa Siyon, "RAB beni terk etti,Rab beni unuttu" diyordu.
- Isa 51:17-19 : 17 Uyan, ey Yeruşalim, uyan, kalk ayağa!Sen ki, RABbin gazap kâsesini Onun elinden içtin.Tamamını içtin sersemleten kâsenin. 18 Doğurduğun bunca oğuldan sana yol gösteren yok,Elinden tutan da yok büyüttüğün bunca oğuldan. 19 Başına çifte felaket geldi, kim başsağlığı dileyecek?Yıkım ve kırım, kıtlık ve kılıç.Nasıl avutayım seni?
- Isa 51:21 : 21 Bu nedenle, ey ezilmiş Yeruşalim,Şarapsız sarhoş olmuş halk, şunu dinle!
- Isa 51:23-52:5 : 23 Onu sana eziyet edenlerin eline vereceğim;Onlar ki sana, 'Yere yat daÜzerinden geçelim' dediklerinde,Sırtını toprak, yol ettin." 1 Uyan, ey Siyon, uyan, kudretini kuşan.Ey Yeruşalim, kutsal kent, güzel giysilerini giy.Çünkü sünnetsizlerle murdarlarKapılarından asla içeri girmeyecek artık. 2 Üzerindeki tozu silk!Kalk, ey Yeruşalim, tahtına otur,Boynundaki zinciri çöz,Ey Siyon, tutsak kız. 3 RAB diyor ki,"Karşılıksız satılmıştınız,Parasız kurtulacaksınız." 4 Egemen RAB diyor ki,"Halkım gurbette yaşamak için önce Mısıra inmişti.Şimdi de Asurlular onları ezdi. 5 Halkım boş yere alınıp götürüldü,Benim burayla ne ilgim kaldı?" diyor RAB,"Yöneticileri feryat ediyor,Adıma günboyu sövülüyor" diyor RAB.
- Isa 54:6 : 6 Tanrın diyor ki, "RAB seni terk edilmiş,Ruhu kederli bir kadın,Genç yaşta evlenip sonra dışlanmışBir kadın olarak çağırıyor:
- Isa 60:15 : 15 "Kimsenin uğramadığı, terk edilmiş,Nefret edilen bir yer olduğun haldeSeni sonsuz bir övünç kaynağı,Bütün kuşakların sevinci kılacağım.
- Jer 30:17 : 17 Ama ben seni sağlığına kavuşturacak,Yaralarını iyileştireceğim' diyor RAB,'Çünkü Siyon itilmiş,Onu arayan soran yok diyorlar.'
- Lam 1:1-2 : 1 O kent ki, insan doluydu,Nasıl da tek başına kaldı şimdi!Büyüktü uluslar arasında,Dul kadına döndü!Soyluydu iller arasında,Angarya altına düştü! 2 Geceleyin acı acı ağlıyor,Yanaklarında gözyaşı;Avutan tek kişi bile yokBunca oynaşı arasında.Dostları ona hainlik etti,Düşman oldu.
- Lam 1:16-17 : 16 "Ağlıyorum bunlara,Gözlerimden yaşlar boşanıyor;Çünkü beni avutan,Canımı tazeleyen benden uzak.Çocuklarım şaşkına döndü,Çünkü düşmanım üstün çıktı." 17 Siyon ellerini açmış,Ama onu avutan yok.RAB Yakup soyuna karşı buyruk verdi,Komşuları ona hasım olsun, dedi.Yeruşalim aralarında paçavraya döndü.
- Lam 1:21 : 21 İnlediğimi duydular,Beni avutan olmadı.Bütün düşmanlarım başıma gelen felaketi duydu,Sen yaptın diye sevinçten coştular.İlan ettiğin günü getir,Onlar da benim gibi olsunlar.
- Ezek 1:26 : 26 Başları üzerindeki kubbenin üstünde laciverttaşından yapılmış tahta benzer bir nesne vardı. Yüksekte, tahtı andıran nesnede insana benzer biri oturuyordu.
- Ezek 10:1 : 1 Baktım, Keruvların başı üzerindeki kubbenin üzerinde laciverttaşından tahta benzer bir nesne gördüm.
- Ezek 40:1-9 : 1 Sürgünlüğümüzün yirmi beşinci yılı, yılın başında, ayın onuncu günü, Yeruşalim Kentinin düşüşünün on dördüncü yılı, tam o gün RABbin eli beni yakalayıp oraya götürdü. 2 Görümde Tanrı beni İsrail ülkesine götürüp çok yüksek bir dağın üzerine koydu. Dağın güneyinde kente benzer yapılar vardı. 3 Tanrı beni oraya götürdü, tunca benzer bir adam gördüm. Elinde keten ip ve bir ölçü değneği tutarak kapının girişinde duruyordu. 4 Bana, "İnsanoğlu, gözlerinle gör, kulaklarınla işit, sana göstereceğim her şeye dikkat et" dedi, "Sen bunun için buraya getirildin. Göreceğin her şeyi İsrail halkına anlat." 5 Tapınağı çepeçevre kuşatan bir duvar gördüm. Adamın elindeki ölçü değneğinin uzunluğu altı arşındı. Her arşına bir elin eni kadar uzunluk eklenmiştifı. Adam duvarı ölçtü; kalınlığı ve yüksekliği bir ölçü değneği kadardı. uzunluğu, bir arşına bir elin eni eklenerek elde edilir (yaklaşık 53 cm). 6 Sonra doğuya bakan kapıya gitti, basamakları çıkıp kapı eşiğini ölçtü. Eni bir ölçü değneği kadardı. 7 Bekçi odalarının her birinin uzunluğu ve genişliği bir ölçü değneği kadardı. Odaların arasındaki duvarın kalınlığı beş arşındı. Tapınağa bakan eyvanın kapı eşiği bir ölçü değneği uzunluktaydı. 8 Eyvanı ölçtü; 9 genişliği sekiz arşın, kapı sövelerinin kalınlığı ikişer arşındı. Eyvan tapınağa bakıyordu. 10 Doğu Kapısının her yanında üçer bekçi odası vardı. Hepsi aynı ölçüdeydi. Odalar arasındaki duvarların ölçüsü de aynıydı. geçmektedir: "Bir kapı eşiğinin eni bir ölçü değneği kadardı." Bu tümce Septuagintada yoktur. 11 Adam kapının genişliğini ölçtü. Genişliği on, iç girişin genişliği on üç arşındı. 12 Her bekçi odasının önünde bir arşın yüksekliğinde bir duvar vardı. Odalar kare şeklindeydi, kenarları altışar arşındı. 13 Sonra girişleri karşı karşıya olan odaların arka duvarlarının arasını ölçtü; yirmi beş arşındı. 14 Sütunları ölçtü, altmış arşındı. Kapının çevresindeki avlu sütunlara kadar uzanıyordu. 15 Kapı girişinden eyvanın sonuna kadarki uzaklık elli arşındı. 16 Her iki yandaki bekçi odalarında, odalar arasındaki duvarlarda ve eyvanın çepeçevre duvarlarında içe bakan kafesli pencereler vardı. Bölme duvarları hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. Septuaginta "Eyvanın açık alanını ölçtü, yirmi arşındı". 17 Adam bundan sonra beni dış avluya götürdü. Orada odalar ve dış avluyu çevreleyen taş yol vardı. Taş yol boyunca otuz oda vardı. 18 Girişin iki yanındaki taş yolun genişliği kapıların uzunluğu kadardı. Bu aşağı taş yoldu. 19 Avlunun genişliğini aşağı girişten iç avlunun girişine dek ölçtü. Doğu ve kuzeydeki uzaklık yüz arşındı. 20 Adam dış avlunun kuzeye bakan kapısının uzunluğunu ve genişliğini ölçtü. 21 İki yandaki üçer bekçi odasının, aralarındaki duvarların ve eyvanın ölçüsü, birinci kapının ölçüsünün aynısıydı. Uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. 22 Pencerelerin, eyvanın, hurma ağacı motiflerinin ölçüsü, doğuya bakan kapının ölçüsünün aynısıydı. Oraya yedi basamakla çıkılıyordu, eyvan bunların karşısındaydı. 23 Doğu Kapısına olduğu gibi, Kuzey Kapısına da bakan bir iç avlu kapısı vardı. Adam bu iki kapı arasındaki uzaklığı ölçtü, yüz arşındı. 24 Adam beni güneye doğru götürdü. Orada güneye bakan bir kapı gördüm. Adam kapının sövelerini ve eyvanı ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. 25 Öbürlerinde olduğu gibi, bu kapının ve eyvanın her yanında da pencereler vardı. Uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. 26 Oraya yedi basamakla çıkılıyordu, eyvan bunların karşısındaydı. İki kapı sövesi de hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. 27 İç avlunun güneye bakan bir kapısı vardı. Adam bu kapıdan güneydeki dış kapıya kadar olan uzaklığı ölçtü, yüz arşındı. 28 Adam beni Güney Kapısından iç avluya götürdü. Güney Kapısını ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. 29 Bekçi odalarının, odalar arasındaki duvarların, eyvanın ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Dış duvarlarda ve eyvanın her yanında pencereler vardı. Girişin uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. 30 Eyvan dış avluya bakıyordu. Kapı söveleri hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. Oraya sekiz basamakla çıkılıyordu. geçiyor: "İç avlunun çevresindeki eyvanların uzunluğu yirmi beş arşın, genişliği beş arşındı." Bu tümce bazı İbranice elyazmalarında geçmemektedir. 32 Adam beni doğudaki iç avluya götürdü. Oradaki kapıyı ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. 33 Bekçi odalarının, odalar arasındaki duvarların, eyvanın ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Dış duvarlarda ve eyvanın her yanında pencereler vardı. Girişin uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. 34 Eyvan dış avluya bakıyordu. Kapı söveleri hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. Oraya sekiz basamakla çıkılıyordu. 35 Sonra adam beni Kuzey Kapısına götürdü. Kapıyı ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı. 36 Bunun da bekçi odaları, aralarındaki duvarlar, eyvanı aynıydı. Kapının her yanında pencereler vardı. Girişin uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı. 37 Eyvan dış avluya bakıyordu. Kapı söveleri her yanda hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. Oraya sekiz basamakla çıkılıyordu. 38 İç avlu girişlerindeki eyvanların yanında kapısı eyvana açılan bir oda vardı. Yakmalık sunular burada yıkanıyordu. 39 Eyvanın her iki yanında ikişer masa vardı. Yakmalık sunu, günah sunusu ve suç sunusu için hayvanlar bu masaların üzerinde kesiliyordu. 40 Eyvanın dış duvarının yanında, Kuzey Kapısının basamaklarının her iki yanında ikişer olmak üzere dört masa daha vardı. 41 Böylece kurbanlık hayvanların kesimi için kapının her iki yanında dörder olmak üzere sekiz masa vardı. 42 Yakmalık sunular için yontma taştan dört masa vardı. Her masanın uzunluğu ve genişliği birer buçuk arşın, yüksekliği bir arşındı. Yakmalık sunularla öbür kurbanların kesiminde kullanılan aletleri bunların üzerine koyuyorlardı.
- Matt 8:24 : 24 Gölde ansızın büyük bir fırtına koptu. Öyle ki, dalgalar teknenin üzerinden aşıyordu. İsa bu arada uyuyordu.
- John 16:20-22 : 20 Size doğrusunu söyleyeyim, siz ağlayıp yas tutacaksınız, dünya ise sevinecektir. Kederleneceksiniz, ama kederiniz sevince dönüşecek. 21 Kadın doğum yapacağı zaman ağrı çeker. Çünkü saati gelmiştir. Ama doğurunca, dünyaya bir çocuk getirmenin sevinciyle çektiği acıyı unutur. 22 Bunun gibi, siz de şimdi kederleniyorsunuz, ama sizi yine göreceğim. O zaman yürekten sevineceksiniz. Sevincinizi kimse sizden alamaz.
- John 16:33 : 33 Bunları size, bende esenliğiniz olsun diye söyledim. Dünyada sıkıntınız olacak. Ama cesur olun, ben dünyayı yendim!"
- Acts 27:18-20 : 18 Fırtına bizi bir hayli hırpaladığı için ertesi gün gemiden yük atmaya başladılar. 19 Üçüncü gün geminin takımlarını kendi elleriyle denize attılar. 20 Günlerce ne güneş ne de yıldızlar göründü. Fırtına da olanca şiddetiyle sürdüğünden, artık kurtuluş umudunu tümden yitirmiştik.
- Eph 2:20 : 20 Elçilerle peygamberlerden oluşan temel üzerine inşa edildiniz. Köşe taşı Mesih İsanın kendisidir.
- 1 Pet 2:4-6 : 4 İnsanlarca reddedilmiş, ama Tanrıya göre seçkin ve değerli olan diri taşa, Rabbe gelin. 5 O sizi diri taşlar olarak ruhsal bir tapınağın yapımında kullansın. Böylelikle, İsa Mesih aracılığıyla Tanrının beğenisini kazanan ruhsal kurbanlar sunmak üzere kutsal bir kâhinler topluluğu olursunuz. 6 Çünkü Kutsal Yazıda şöyle deniyor: "İşte, Siyona bir taş, Seçkin, değerli bir köşe taşı koyuyorum. Ona iman eden hiç utandırılmayacak."
- Rev 11:3-9 : 3 İki tanığıma güç vereceğim; çul giysiler içinde bin iki yüz altmış gün peygamberlik edecekler." 4 Bunlar yeryüzünün Rabbi önünde duran iki zeytin ağacıyla iki kandilliktir. 5 Biri onlara zarar vermeye kalkışırsa, ağızlarından ateş fışkıracak ve düşmanlarını yiyip bitirecek. Onlara zarar vermek isteyen herkesin böyle öldürülmesi gerekir. 6 Peygamberlik ettikleri sürece yağmur yağmasın diye göğü kapamaya yetkileri vardır. Suları kana dönüştürme ve yeryüzünü, kaç kez isterlerse, her türlü belayla vurma yetkisine sahiptirler. 7 Tanıklık görevleri sona erince dipsiz derinliklerden çıkan canavar onlarla savaşacak, onları yenip öldürecek. 8 Cesetleri, simgesel olarak Sodom ve Mısır diye adlandırılan büyük kentin anayoluna serilecek. Onların Rabbi de orada çarmıha gerilmişti. 9 Her halktan, oymaktan, dilden, ulustan insan üç buçuk gün cesetlerini seyredecek, cesetlerinin mezara konulmasına izin vermeyecekler. 10 Yeryüzünde yaşayanlar onların bu durumuna sevinip bayram edecek, birbirlerine armağanlar gönderecekler. Çünkü bu iki peygamber yeryüzünde yaşayanlara çok eziyet etmişti.
- Rev 12:13-17 : 13 Ejderha yeryüzüne atıldığını görünce, erkek çocuğu doğuran kadını kovalamaya başladı. 14 Yılanın önünden çöle, üç buçuk yıl besleneceği yere uçup kaçabilmesi için kadına büyük kartal kanatları verildi. 15 Yılan ağzından, kadını selle süpürüp götürmek için onun ardından ırmak gibi su akıttı. 16 Ama yeryüzü, ağzını açıp ejderhanın ağzından akıttığı ırmağı yutarak kadına yardım etti. 17 Bunun üzerine ejderha kadına öfkelendi. Kadının soyundan geriye kalanlarla, Tanrının buyruklarını yerine getirip İsaya tanıklıklarını sürdürenlerle savaşmaya gitti.
- Rev 21:18-21 : 18 Surlar yeşimden yapılmıştı. Kent ise, cam duruluğunda saf altındandı. 19 Kent surlarının temelleri her tür değerli taşla bezenmişti. Birinci temel taşı yeşim, ikincisi laciverttaşı, üçüncüsü akik, dördüncüsü zümrüt, beşincisi damarlı akik, altıncısı kırmızı akik, yedincisi sarı yakut, sekizincisi beril, dokuzuncusu topaz, onuncusu sarıca zümrüt, on birincisi gökyakut, on ikincisi ametistti. 21 On iki kapı on iki inciydi; kapıların her biri birer inciden yapılmıştı. Kentin anayolu cam saydamlığında saf altındandı.
- Exod 2:23 : 23 Aradan yıllar geçti, bu arada Mısır Kralı öldü. İsrailliler hâlâ kölelik altında inliyor, feryat ediyorlardı. Sonunda yakarışları Tanrıya erişti.
- Exod 3:2 : 2 RABbin meleği bir çalıdan yükselen alevlerin içinde ona göründü. Musa baktı, çalı yanıyor, ama tükenmiyor.
- Exod 3:7 : 7 RAB, "Halkımın Mısırda çektiği sıkıntıyı yakından gördüm" dedi, "Angaryacılar yüzünden ettikleri feryadı duydum. Acılarını biliyorum.
- Exod 24:10 : 10 İsrailin Tanrısını gördüler. Tanrının ayakları altında laciverttaşını andıran bir döşeme vardı. Gök gibi duruydu.
- Exod 28:17-20 : 17 Üzerine dört sıra taş yuvası kak. Birinci sırada yakut, topaz, zümrüt; 18 ikinci sırada firuze, laciverttaşı, aytaşı; 19 üçüncü sırada gökyakut, agat, ametist; 20 dördüncü sırada sarı yakut, oniks ve yeşim olacak. Taşlar altın yuvalara kakılacak.
- Exod 39:10-14 : 10 Üzerine dört sıra taş yuvası kaktılar. Birinci sırada yakut, topaz, zümrüt; 11 ikinci sırada firuze, laciverttaşı, aytaşı; 12 üçüncü sırada gökyakut, agat, ametist; 13 dördüncü sırada sarı yakut, oniks, yeşim vardı. Taşlar altın yuvalara kakılmıştı. 14 On iki taş vardı. Üzerlerine mühür oyar gibi İsrailoğullarının adları bir bir oyulmuştu. Bu taşlar İsrailin on iki oymağını simgeliyordu.
- Deut 31:17 : 17 O gün onlara öfkeleneceğim, onları terk edeceğim. Yüzümü onlardan çevireceğim. Başkalarına yem olacaklar, başlarına sayısız kötülükler, sıkıntılar gelecek. O gün, 'Tanrımız bizimle olmadığı için bu kötülükler başımıza geldi' diyecekler.
- 1 Kgs 5:17 : 17 İşçiler, kralın buyruğu uyarınca, tapınağın temelini yontma taşlarla atmak üzere ocaktan büyük ve kaliteli taşlar kesip çıkardılar.