← Back
←Previous: john 11
Chapter 12
Next: john 13→

Verse 1

İsa, Fısıh Bayramından altı gün önce, ölümden dirilttiği Lazarın bulunduğu Beytanyaya geldi.

Verse 2

Orada kendisi için bir ziyafet düzenlediler. Marta hizmet ediyordu. İsayla birlikte sofrada oturanlardan biri de Lazardı.

Verse 3

Meryem, çok değerli saf hintsümbülü yağından yarım litre kadar getirerek İsanın ayaklarına sürdü ve saçlarıyla ayaklarını sildi. Ev yağın güzel kokusuyla doldu.

Verse 4

Ama öğrencilerinden biri, İsaya sonradan ihanet eden Yahuda İskariot, "Bu yağ neden üç yüz dinara satılıp parası yoksullara verilmedi?" dedi.

Verse 6

Bunu, yoksullarla ilgilendiği için değil, hırsız olduğu için söylüyordu. Ortak para kutusu ondaydı ve kutuya konulandan aşırıyordu.

Verse 7

İsa, "Kadını rahat bırak" dedi. "Bunu benim gömüleceğim gün için saklasın.

Verse 8

Yoksullar her zaman aranızdadır, ama ben her zaman aranızda olmayacağım."

Verse 9

Yahudilerden büyük bir kalabalık İsanın Beytanyada bulunduğunu öğrendi ve yalnız İsa için değil, Onun ölümden dirilttiği Lazarı da görmek için oraya geldi.

Verse 10

Başkâhinler ise Lazarı da öldürmeyi tasarladılar.

Verse 11

Çünkü onun yüzünden birçok Yahudi gidip İsaya iman ediyordu.

Verse 12

Ertesi gün, bayramı kutlamaya gelen büyük kalabalık İsanın Yeruşalime gelmekte olduğunu duydu.

Verse 13

Hurma dalları alarak Onu karşılamaya çıktılar. "Hozana! Rabbin adıyla gelene, İsrailin Kralına övgüler olsun!" diye bağırıyorlardı.

Verse 14

İsa bir sıpa bulup üzerine bindi. Yazılmış olduğu gibi, "Korkma, ey Siyon kızı! İşte, Kralın sıpaya binmiş geliyor."

Verse 16

Öğrencileri ilkin bunları anlamadılar. Ama İsa yüceltildikten sonra bu sözlerin Onun hakkında yazıldığını, halkın bunları Onun için yaptığını hatırladılar.

Verse 17

Lazarı mezardan çağırıp ölümden dirilttiği sırada İsayla birlikte bulunan kalabalık buna tanıklık etti.

Verse 18

İsanın bu doğaüstü belirtiyi gerçekleştirdiğini duyan halk Onu karşılamaya çıktı.

Verse 19

Ferisiler ise birbirlerine, "Görüyorsunuz, elinizden hiçbir şey gelmiyor. Bütün dünya Onun peşine takıldı" dediler.

Verse 20

Bayramda tapınmak üzere Yeruşalime gidenler arasında bazı Grekler vardı.

Verse 21

Bunlar, Celilenin Beytsayda Kentinden olan Filipusa gelerek, "Efendimiz, İsayı görmek istiyoruz" diye rica ettiler.

Verse 22

Filipus gitti, bunu Andreasa bildirdi. Andreas ve Filipus da gidip İsaya haber verdiler.

Verse 23

İsa, "İnsanoğlunun yüceltileceği saat geldi" diye karşılık verdi.

Verse 24

"Size doğrusunu söyleyeyim, buğday tanesi toprağa düşüp ölmedikçe yalnız kalır. Ama ölürse çok ürün verir.

Verse 25

Canını seven onu yitirir. Ama bu dünyada canını gözden çıkaran onu sonsuz yaşam için koruyacaktır.

Verse 26

Bana hizmet etmek isteyen, ardımdan gelsin. Ben neredeysem bana hizmet eden de orada olacak. Baba, bana hizmet edeni onurlandıracaktır.

Verse 27

Şimdi yüreğim sıkılıyor, ne diyeyim? 'Baba, beni bu saatten kurtar' mı diyeyim? Ama ben bu amaç için bu saate geldim.

Verse 28

Baba, adını yücelt!" Bunun üzerine gökten bir ses geldi: "Adımı yücelttim ve yine yücelteceğim."

Verse 29

Orada duran ve bunu işiten kalabalık, "Gök gürledi" dedi. Başkaları, "Bir melek Onunla konuştu" dedi.

Verse 30

İsa, "Bu ses benim için değil, sizin içindi" dedi.

Verse 31

"Bu dünya şimdi yargılanıyor. Bu dünyanın egemeni şimdi dışarı atılacak.

Verse 32

Ben yerden yukarı kaldırıldığım zaman bütün insanları kendime çekeceğim."

Verse 33

İsa bunu, nasıl öleceğini belirtmek için söylüyordu.

Verse 34

Kalabalık Ona şöyle karşılık verdi: "Kutsal Yasadan öğrendiğimize göre Mesih sonsuza dek kalacaktır. Nasıl oluyor da sen, 'İnsanoğlu yukarı kaldırılmalıdır' diyorsun? Kimdir bu İnsanoğlu?"

Verse 35

İsa, "Işık kısa bir süre daha aranızdadır" dedi. "Karanlıkta kalmamak için ışığınız varken yürüyün. Karanlıkta yürüyen nereye gittiğini bilmez.

Verse 36

Sizde ışık varken ışığa iman edin ki, ışık oğulları olasınız." İsa bu sözleri söyledikten sonra uzaklaşıp onlardan gizlendi.

Verse 37

Gözleri önünde bunca doğaüstü belirti gerçekleştirdiği halde Ona iman etmediler.

Verse 38

Bütün bunlar Peygamber Yeşayanın söylediği şu söz yerine gelsin diye oldu: "Rab, verdiğimiz habere kim inandı? Rabbin gücü kime açıklandı?"

Verse 39

İşte bu yüzden iman edemiyorlardı. Nitekim Yeşaya başka bir yerde de şöyle demişti: "Tanrı onların gözlerini kör etti Ve yüreklerini nasırlaştırdı. Öyle ki, gözleri görmesin, Yürekleri anlamasın Ve bana dönmesinler. Dönselerdi, onları iyileştirirdim."

Verse 41

Bunları söyleyen Yeşaya, İsanın yüceliğini görmüş ve Onun hakkında konuşmuştu.

Verse 42

Bununla birlikte, önderlerin bile birçoğu İsaya iman etti. Ama Ferisiler yüzünden, havra dışı edilmemek için iman ettiklerini açıkça söylemediler.

Verse 43

Çünkü insandan gelen övgüyü, Tanrıdan gelen övgüden daha çok seviyorlardı.

Verse 44

İsa yüksek sesle, "Bana iman eden bana değil, beni gönderene iman etmiş olur" dedi.

Verse 45

"Beni gören beni göndereni de görür.

Verse 46

Bana iman eden hiç kimse karanlıkta kalmasın diye, dünyaya ışık olarak geldim.

Verse 47

Sözlerimi işitip de onlara uymayanı ben yargılamam. Çünkü ben dünyayı yargılamaya değil, dünyayı kurtarmaya geldim.

Verse 48

Beni reddeden ve sözlerimi kabul etmeyen kişiyi yargılayacak biri var. O kişiyi son günde yargılayacak olan, söylediğim sözdür.

Verse 49

Çünkü ben kendiliğimden konuşmadım. Beni gönderen Babanın kendisi ne söylemem ve ne konuşmam gerektiğini bana buyurdu.

Verse 50

O'nun buyruğunun sonsuz yaşam olduğunu biliyorum. Bunun için ne söylüyorsam, Baba'nın bana söylediği gibi söylüyorum."

←Previous: john 11
Chapter 12
Next: john 13→