Zekeriya 1:11
Mersin ağaçları arasında duran RABbin meleğine, "Dünyayı dolaştık" dediler, "İşte bütün dünya esenlik ve güvenlik içinde!"
Mersin ağaçları arasında duran RABbin meleğine, "Dünyayı dolaştık" dediler, "İşte bütün dünya esenlik ve güvenlik içinde!"
Bu ayetler, anlam ve bağlama dayalı AI destekli anlamsal benzerlik ile bulunur. Sonuçlar zaman zaman beklenmedik bağlantılar içerebilir.
9"Efendim, bunlar ne?" diye sordum. Benimle konuşan melek, "Bunların ne olduğunu sana göstereceğim" diye yanıtladı.
10Mersin ağaçları arasında duran adam da, "Bunlar dünyayı dolaşmak için RABbin gönderdikleridir" diye açıkladı.
12Bunun üzerine RABbin meleği, "Ey Her Şeye Egemen RAB, yetmiş yıldır öfkelendiğin Yeruşalimden ve Yahuda kentlerinden sevecenliğini ne zamana dek esirgeyeceksin?" dedi.
13RAB benimle konuşan meleği tatlı, avutucu sözlerle yanıtladı.
14Bunun üzerine benimle konuşan melek, "Şunu duyur!" dedi, "Her Şeye Egemen RAB, 'Yeruşalim ve Siyon için büyük kıskançlık duyuyorum' diyor,
7Bütün dünya esenlik ve barış içindeSevinçle haykırıyor.
8Lübnanın çam ve sedir ağaçları bileKralın yok oluşuna seviniyor."Onun ölümünden beri kimse bizi kesmeye gelmiyor" diyorlar.
4Benimle konuşan meleğe, "Bunların anlamı nedir, efendim?" diye sordum.
5Melek, "Bunların anlamını bilmiyor musun?" diye karşılık verdi. "Hayır, efendim" dedim.
13"Bunların anlamını bilmiyor musun?" diye karşılık verdi. "Hayır, efendim" dedim.
14Melek, "Bunlar bütün dünyanın Rabbi'ne hizmet eden, zeytinyağıyla kutsanmış iki kişidir" diye açıkladı.
7Yola çıktıklarında güçlü atlar yeryüzünü dolaşmak üzere gitmek istiyorlardı. Melek, "Gidin, yeryüzünü dolaşın!" deyince, gidip yeryüzünü dolaştılar.
8Sonra melek bana seslendi: "Bak, bölgenin kuzeyine gidenler, orada öfkemi yatıştırdılar."
4Benimle konuşan meleğe, "Bunlar ne, efendim?" diye sordum.
5Melek şöyle karşılık verdi: "Bunlar bütün dünyanın Rabbine hizmet ettikleri yerden çıkan göğün dört ruhudur.
7RAB Şeytana, "Nereden geliyorsun?" dedi. Şeytan, "Dünyada gezip dolaşmaktan" diye yanıtladı.
4Çünkü RAB bana şöyle dedi:"Gün ışığında duru sıcaklık gibi,Hasat döneminin sıcaklığındakiÇiy bulutu gibi durgun olacakVe bulunduğum yerden seyredeceğim."
1Benimle konuşan melek yine geldi ve uykudan uyandırır gibi beni uyandırdı.
15Melekler yanlarından ayrılıp göğe çekildikten sonra çobanlar birbirlerine, "Haydi, Beytleheme gidelim, Rabbin bize bildirdiği bu olayı görelim" dediler.
2"Nereye gidiyorsun?" diye sordum. Adam, "Yeruşalimi ölçmeye, genişliğinin, uzunluğunun ne kadar olduğunu öğrenmeye gidiyorum" diye yanıtladı.
3Benimle konuşan melek yanımdan ayrılınca başka bir melek onu karşılamaya çıktı.
16RAB diyor ki,"Yol kavşaklarında durup bakın,Eski yolları sorun,İyi yol nerede, öğrenin,O yolda yürüyün,Canlarınız rahata kavuşur.Ama onlar, 'O yolda yürümeyiz' dediler.
24RABbin meleği iki bağın arasında iki yanı duvarlı dar bir yolda durdu.
11Meleğe, "Kandilliğin sağındaki ve solundaki bu iki zeytin ağacı nedir?" diye sordum,
2RAB Şeytana, "Nereden geliyorsun?" dedi. Şeytan, "Dünyada gezip dolaşmaktan" diye yanıtladı.
12"Her Şeye Egemen RAB diyor ki, 'Viran olmuş, insansız, hayvansız kalmış bu ülkenin bütün kentlerinde çobanların sürülerini dinlendireceği otlaklar olacak yeniden.
15Tanrı Yeruşalimi yok etmek için bir melek gönderdi. Ama melek yıkıma başlayacağı sırada RAB onu gördü. Göndereceği yıkımdan vazgeçerek halkı yok eden meleğe, "Yeter artık! Elini çek" dedi. RABbin meleği Yevuslu Ornanın harman yerinde duruyordu.
16Davut başını kaldırıp baktı. Elinde yalın bir kılıç olan RABbin meleğini gördü. Melek elini Yeruşalimin üzerine uzatmış, yerle gök arasında duruyordu. Çula sarınmış Davutla halkın ileri gelenleri yüzüstü yere kapandılar.
11RABbin meleği gelip Aviezerli Yoaşın Ofra Kentindeki yabanıl fıstık ağacının altında oturdu. Yoaşın oğlu Gidyon, buğdayı Midyanlılardan kurtarmak için üzüm sıkma çukurunda dövüyordu.
12RABbin meleği ona görünerek, "Ey yiğit savaşçı, RAB seninledir" dedi.
4Herkes kendi asmasının, incir ağacının altında oturacak.Kimse kimseyi korkutmayacak.Bunu söyleyen, Her Şeye Egemen RABdir.
5Bütün halklar ilahlarının izinden gitse bile,Biz sonsuza dek Tanrımız RABbin izinden gideceğiz.
9Rabbin bir meleği onlara göründü ve Rabbin görkemi çevrelerini aydınlattı. Büyük bir korkuya kapıldılar.
10Böylece gidip kent kapısındaki nöbetçilere seslendiler. "Aram ordugahına gittik" dediler, "Hiç kimseyi göremedik; ne de bir insan sesi duyduk. Yalnızca bağlı atlar, eşekler vardı. Çadırları da olduğu gibi bırakıp gitmişler."
11Bu sırada, Rabbin bir meleği buhur sunağının sağında durup Zekeriyaya göründü.
4"Biraz su getirteyim, ayaklarınızı yıkayın. Şu ağacın altında dinlenin.
9"Eğer bize, 'Yanınıza gelene dek bekleyin' derlerse, olduğumuz yerde kalırız, gitmeyiz.
5Sonra benimle konuşan melek yaklaşıp, "Gözlerini kaldır" dedi, "Ortaya çıkan şu nesnenin ne olduğuna bak."
16Melek Yeruşalimi yok etmek için elini uzatınca, RAB göndereceği yıkımdan vazgeçti. Halkı yok eden meleğe, "Yeter artık! Elini çek" dedi. RABbin meleği Yevuslu Aravnanın harman yerinde duruyordu.
21Bir kentte yaşayanlar başka kente gidip, 'RABbe yalvarmak, Her Şeye Egemen RABbe yönelmek için hemen yola çıkalım. Ben de gideceğim' diyecekler.
4Bunlar yeryüzünün Rabbi önünde duran iki zeytin ağacıyla iki kandilliktir.
11"Ne vakte kadar, ya Rab?" diye sordum. Rab yanıtladı: "Kentler viraneye dönüp kimsesiz kalıncaya,Evler ıpıssız oluncaya,Toprak büsbütün kıraçlaşıncaya kadar.
19Akın akın gelip derin vadilerde, kaya kovuklarında, dikenli çalılıklarda, otlaklarda konaklayacaklar.
6Sonra RABbin meleği Yeşuyu uyardı:
9Adamlar, "Haydi, onlara saldıralım" dediler, "Ülkeyi gördük, toprağı çok güzel. Ne duruyorsunuz? Gecikmeden gidip ülkeyi sahiplenin.
13Çünkü zeytinler dökülsün diye dövülen ağaç nasılsa,Bağbozumundan artakalan üzümler nasılsa,Dünyadaki bütün uluslar da öyle olacak.
11RAB bana şöyle seslendi:
1İsrail ileri gelenlerinden kimisi gelip yanıma oturdu.
5"RAB diyor ki,'Korku sesi duyduk,Esenlik değil, dehşet sesi.